Süre                : 53 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Eylül 1976 Çarşamba, Yapım Yılı : 1976
Türü                : Döküman,Savaş
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Gaumont , Sonimage
Yönetmen       : Jean-Luc Godard (IMDB)(ekşi), Jean-Pierre Gorin (IMDB)(ekşi), Anne-Marie Miéville (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jean-Luc Godard (IMDB)(ekşi),Anne-Marie Miéville (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jean-Luc Godard (IMDB)(ekşi)

Ici et ailleurs (~ Aqui e em Qualquer Lugar) ' Filminin Konusu :
Ici et ailleurs is a movie starring Jean-Luc Godard. Godard, Miéville and Gorin (aka the "Dziga Vertov Group") examine the parallel lives of two families - one French, one Palestinian - using an exploratory combination of film and...


  • "fr. burası ve başka bir yer."




Facebook Yorumları
  • comment image

    normalde, belgesel, izlemeye çalıştığım bir şeydir. zorlar. normallik iddeaları bana, sevmediğim yanlarımı hatırlatır.

    sahiplendiği bilgisi yerine kendi hayalgücünü kutsamayan bir türden bahsediyoruz: belgesel. kendini ayna zanneden tuğlalardan örülü bir duvar. godard'ın bu filmini nasıl anlatabileceğimi düşündüm, buldum. bana saçını taramayı hatırlamış ama inadına unutmuş gibi yapmış biri gibi gelen ve yaptıklarından, bana kıyak çektiği hissini aldığım için yağ çekerken kasılmadığım godard, kendi duvarını yıkma teşebbüsünde bulundu. çünkü, o duvarın üstünde kalmak istiyordu, gölgesinde değil. bir sanatçı bir kez daha sanatçı çıktı. sevdim. fişleri, kimi zihinlerde çoktan çiplenmiş olan bu yönetmenin belgeseli beni sıkmadı. tökezletti, şeyimi sarstı. "tarih benim" dedi mi, tam anlamadım. "bu benim tarihim", "o senin tarihin", "dünya tarihi", "kıtaların oluşum süreci", "tarihsel bulgulara dayanan..." ve böyle konuşan her tür pislikten bir an daha arındım. tipigrafik yazan, banal düşünen, banal davranan, banal avlayan, banal avlanan her şeyden korktuğum ölçüde zeka olarak vahşileşiyorum. heyecanlanmıyormuş gibi yapıyorum. beni baştan çıkarma pahasında olduğunu sanan belgesellerin sunduğu bilgiler karşısındaysam, baygın taklidi yapıp, bir ölüye boşalmalarını sağlayacak kadar heyecansızlaşıp, vahşileşiyorum. iğrençlik subabı. oysa, godard'la masumlaştım. üstüne üstlük, nehirde tutsak kaldıkları için ölen, ama öldüklerini görmediğiniz, bir tarlada nehri nasıl geçeceklerine dair planlama yaparken kameralara yakalanan / filistinli / "fedahi"lere de ağlamadım. "her gün saatlerce ekrana bakan sen ve ailen, her gün defalarca resimlerin karşısında put gibi duran sen ve o ailen... siz bir ekrana, bir resme dönüşmüşsünüz" dedi. "piç" dedim, osurmadım. bu, bence büyük bir göstergedir. eğer, bir şey izlerken, birini düşünürken, bir kitap okurken, ya da herhangi bir şey yediğim esnada osurmaktan tedirginlik duyuyorsam, bu, o şeyi sevdiğim anlamına gelir.

    belgeselin sinopsisi şöyle. godard çok kızmıştır, ya da bozulmuştur, veya şaftı kaymıştır. filmini çektiği birileri ölmüş/öldürülmüştür. o evindedir. ölenler bir yerlerde. godard'ın ve filmin ilk kurgusu savaşta yaralanmıştır. kurgusu artık sakattır. biri filmini makaraya almıştır.

    godard, alınabilecek bütün intikamları almıştır. filmini, dr. frankenstein gibi yeniden kurgularken, makinasındaki bilgileri, seçtiği yerlerden büken bir makinaya benziyor film. orada bana bir yapay zeka anlatıyor ölümü. savaşı, savaşı ekranından izleyen çekirdek aileyi, kapitalizmi, andavalizmi... ve kasvet yok. dramatik sakız yok. esprili. köpüğünde fransız bayrağı olan amelie'nin ablasının şekersiz fas kahvesi kadar şerefsiz. filistin hakkında bana pek bir şey söylemedi açıkçası. kapitalizmden bahsetti, kimin hangi tarafta olduğundan çok kimin eylem olarak ne yaptığından falan bahsetti. gırtlağını kopartarak marş okuyan çocuklar, yüzü sinematografik olduğundan hamile madure olarak kurgulanmış olabilirliği olan kadınlar. aslında hiç bir görüntüsünü yazıya tercüme etmek istemedim. görülse, gösterilse iyi olur. o gülümseten soğuklukta öyle duyguların tarifi var ki. hala çok cool.


    (lacivert kadife ve kirmizi visne - 6 Ağustos 2007 01:28)

  • comment image

    bir "dziga vertov grubu" filmidir. kendi içimizdeki çoğalmaların, dışarıdaki çoğalamamalara neden olduğu ve aslında bunun algıların yönlendirilmesiyle yapıldığı üzerinde durulurken, kapitalizm son raddesine dek eleştirilir ve filistin sorunu özelinde didiklenir bu filmde. çarpıcıdır, görmesini bilenlere.


    (fij - 27 Mart 2016 18:18)

  • comment image

    jean luc godard'in 1976 yilinda cektigi bu film, konusunu filistin direnisinden almakla beraber, imge, imge uretiminin politikasi, belgesel sinemanin gercek-kurgu problemi gibi konularla ugrasan, yaklasik bir saat uzunlugunda sinematografik bir metindir. filmin cekimine, filistinden gelen finansal destek ve jean-pierre gorin ve anne-marie melville'in de katilimiyla koyulan godard, filistine gidip footage toplayip, fransa'ya dondukten sonra, filme aldigi kisilerin olduruldugunu ogrenmis, ve konuyu salt disaridan izleyen bir goz boyutunda ele almaktan cikarmaya karar vermistir. gercekligin kirilganligi, degisik okumalara acikliginin yanisira, kameranin nesnelligi inancina dayali olan belgesel sinemanin butunune kritik bir bakis acisiyla yaklasilmis, ici=here=fransa, ailleurs=elsewhere=filistin baglaminda, bu iki 'evren'in uzakligi, yakinligi, uzaklastirilip yakinlastirilmasi, baglantilarin kurulup kirilmasi sonucu bir propaganda filminden beklenenin otesinde politik, gundeme getirdigi sorularla onemi yadsinmayacak bir film ortaya cikmistir.

    ayrica (bkz: #7171913)


    (yaz - 24 Mart 2005 23:54)

Yorum Kaynak Link : ici et ailleurs