(bkz: cavalier)

(talentless jerk - 6 Kasım 2006 19:36)

(bkz: calvary)

(polaris - 29 Nisan 2007 10:51)

2004 yılı mahsulu fabrice du welz tarafından yönetilmiş olan belçika / fransa / lüksemburg ortak yapımı film.

arabası ile şehirden şehire gezerek müzik yapan bir müzisyenin arabası ormanın derinliklerinde bozulur. olaylar gelişir.

tavsiyelerine çok güvendiğim birkaç arkadaşımdan "mutlaka izlemelisin" yönünde aldığım telkinler sonuca ulaştım bu filme. oldukça ağır bir tempo ile başlayan filmin en büyük artısı bu tempoya ayak uyduran sınırlı sayıdaki diyaloglar. bu diyalogsuzluk birçok film için problem olurken bu filmde hiç sırıtmamış, aksine filmin artı hanesine yazabileceğimiz bir avantaja dönüşmüş. şok edici olmaktan uzak, beklenen finali ise bence filmin en çarpıcı yanı. yönetmenin (ki senaryoda da tuzu var) gerçeklikle bağlarını korumayı şiar edinmesinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. izlemekte fayda var.

some people would kill for company.

(uzuntu - 26 Ağustos 2007 14:11)

--- spoiler ---
insanı kıskandıracak kadar iyi yazılmış ve çekilmiş bir korku filmi. klasik, "kahraman yola çıkar, araba bozulur ve bir taşra köyüne sığınılır" hikayesine çok şık (gerçeküstü) bir takla attırmışlar. avangard köy tavernası sahnesi çoktan zihinlere yerleşti.
--- spoiler ---

(enis zenci - 24 Mayıs 2008 02:24)

bir müzisyen noel'de şarkı soylemek için yollara düşmüştür. fekat ormanlık bir alanda arabası bozulur...
bu bilindik girişe bakıp ,'' şimdi birileri çıkar adamı nedensiz yere öldürmeye çalısır. kaçıp kovalamaca ve adam bunları haklar kaçar kurtulur..'' filmlerinden olduğunu sanabiliriz ama film bu girişten sonra ağır ağır baska bir yola sapar. iyi ki de boyle olur..sonuçta hikayesi iyi, oyunculukları başarılı, ortamın tuhaflığını ve gerilimini iyi yansıtan atmosferiyle güzel bir film ortaya çıkmış olur.

(hoopak - 5 Ağustos 2008 14:20)

--- spoiler ---

belki de korku ve gerilim sinemasının en hümanist en az intikamperver kurbanına sahip film. dolayısıyla birçok muadilinde bulunan kanlı intikam sahneleri mevcut değil. tabii ki bunda kahramanımızın yardımsever bir şarkıcı olmasının da payı büyük. final sahnesinde bataklıktaki adamın beynini pompalı tüfekle dağıtmak varken son arzusu olan sorusunu cevaplamıştır sakince. insanlığını kaybetmeden kurtulabilen mağdurlar da var hollywooda duyrulur.

stilistik avrupa sinemasının sinematografik dokunuşları filmi ayrı bi güzel kılıyor.

--- spoiler ---

(elamona - 27 Ağustos 2009 04:44)

başrollerinde laurent lucaz, philippe nahon ve jackie berroyer yer almaktadır. ingilizce ismi the ordeal'dır. prömiyeri 18 mayıs 2004'te cannes film festivalinde gerçekleştirilmiştir. amsterdam fantastik fiml festivalinde avrupa fantezi film büyük ödülü (gümüş), gerardmer film festivalinde ise uluslararası eleştirmenler ödülü, prömiyer ödülü ve özel jüri ödülü almıştır.

izleyeni bunalımlara sürükleyen, ara sıra nefes almayı unutturan müthiş bir filmdir. etkisinden kurtulmak uzun zamanınızı alabilir. izleyeli üç dört sene olmasına rağmen hala hatırladıkça tüylerim ürperir. özellikle köy ahalisinin barda gösterdikleri dans performansı bir köyde yaşayan herkesin sayko olduğu durumda ortaya çıkabilecek korkunç (aynı zamanda komik) durumlardan birini sergilemektedir.

http://www.youtube.com/watch?v=1owrlqllexy

(cicegogo - 21 Ocak 2011 12:44)

horror filmlerinin tümünü çok severim. hele içinde azıcık bir samimiyet var ise, küçük de olsa bir buluş bir yenilik var ise ise abarta abarta da överim. o yüzden bu filmler hakkında artık objektif yorum yapamadığımı düşünüyorum.

bu filmi de çok beğendim. brigitte lahaie ablamızın mihrabı halâ koruduğunu gördüm. hatta nostalji yapıp ablamızın çok eskiden seyrettiğim les petites écolières adlı müthiş pornosunu tekrar indirip eski günleri yad edip konudan saptım.

--- spoiler ---

film gayet dengeli, gerilimli, horror unsurları yerinde bla bla. bunları geçelim. asıl gelmek istediğim fransa'nın mezrasındaki bir kahve/barda, manyak tiplerdeki köy ahalisinin klasik piyano ile yaptıkları dans sahnesi. deliye benzer saykomuz, ayağa kalkıp piyanonun başına oturuyor, sigarasından son bir nefes alıp casablanca'daki sam gibi başlıyor tuşlara vurmaya. rastgele vurduğu tuşlardan ürkünç sesler çıkmaya başlıyor, yüzlerimiz buruşuyor. o sırada köy ahalisinin kafa sallayıp ritm tutmaları ile müzik birden anlamlı notalara dönüşüyor ve daha da ürkünç bir melodi, çala kalem notalarla ilerliyor. volume gitgide yükseliyor. haciabi bitmiyor, üstüne köylüler çıkıp bu müzikte çiftler halinde sayko bir dans eşliğinde tepiniyorlar. o sahneye kadar sadece garip diyebildiğimiz, pek tanıyamadığımız köylülerin ne kadar saykodelik tipler olduğunu görüp iyice geriliyoruz.

--- spoiler ---

neticede müthiş bir sahne ortaya çıkarmış yeni dalga fransız korku sineması yönetmenlerinden fabrice du welz. takipteyim artık.
bu arada yeni dalga fransız korku sineması ve calvaire hakkında daha doyurucu bilgi isteyenler korku sitesi'nden devilboy'un yazdığı güzel yazıyı okuyabilirler.

(sitki siyril - 11 Mayıs 2011 00:11)

tavsiye edemediğim ama kötü de diyemediğim film.
yönetmen, sanki gerçekten o köy ve ruh hastası insanlar varmış da gidip sadece çekim yapmışlar gibi hissettirdi.
filmle ilgili aklımda net kalan iki şey var; birincisi domuz sesinin çirkinliği, ikincisi de piyanolu dans sahnesi.

(lolonesec - 18 Eylül 2016 00:45)