Un lac (~ Jezero) ' Filminin Konusu : Un lac is a movie starring Dmitriy Kubasov, Natálie Rehorová, and Aleksey Solonchev. The story takes place in a country about which we know nothing: a country of snow and dense forests somewhere in the North. A family lives in an...
Ödüller :
Sang sattawat(2007)(7,5-3289)
Il se peut que la beauté ait renforcé notre résolution - Masao Adachi(2011)(7,4-86)
Bu san(2003)(7,1-3461)
Meurtrière(2015)(7,1-44)
Cavalo Dinheiro(2014)(7,0-1074)
Jiao you(2014)(7,0-2125)
La vie nouvelle(2002)(6,5-823)
Unrest(2017)(6,5-32)
Sombre(1999)(6,3-1305)
Malgré la nuit(2016)(6,2-296)
White Epilepsy(2012)(6,1-86)
The Brown Bunny(2003)(5,0-12732)
Venedik Film Festivali : "Venice Horizons Award - Special Mention"
istanbul film festivalinde seyrettiğim sıradışı filmlerden biriydi göl... issız bir dağ evinde yaşayan garip bir ailenin hikayesini anlatıyor film... sara hastası bir gencin, (ki geçirdiği sara nöbetleri inanın çok sahici ve etkileyiciydi bence filmin en güzel işlenmiş tarafıda buydu) kızkardeşine duyduğu yoğun ilgi ve kızkardeşinin evlerine gelen bir yabancıya aşık olmasıyla da gelişen olayları anlatıyor. karanlık ve kasvetli çekimleriyle de ailenin tuhaf ilişkisi betimlenmeye çalışılıyor.yönetmenin(philippe grandrieux)sombre, la vie nouvelle adlı filmleri de elimde mevcut en yakın zamanda izleyeceğim ilginç ve takip edilmesi gereken bir yönetmen ancak bu filmi ortalamayı geçemiyor..
(mimiko - 16 Ağustos 2011 14:26)
sinir bozucu bir film. ama yönetmenin temel amacı da zaten sara hastasını az da olsa anlamamızı sağlamak olduğu ölçüde başarılı. gerçekten başarılı. kameranın titremesinden renklerin giderek karanlıklaşmasına kadar. izlenmeli mutlaka.
(mbaran - 9 Aralık 2011 02:48)
karanlık, soğuk, alabildiğine ıssız.
(ronesans adami - 11 Kasım 2013 23:12)
liseden arkadaşım festivale gidelim ablamda fazla bilet varmış diyince ben de başka bir arkadaşımı çağırmıştım, dördümüz gitmiştik. ama muhtemelen ablası filmin türünü konusu filan bilmiyodu bilet alırken. izlerken herkes çatladı diyalog yok, doğru dürüst ışık yok, tabii o zamanlar sırrı süreyya daha zeki demirkubuz'la dalga geçmemiş, bizler de pişmiş kelle gibi ışıktan tasarruf ediyo filan diyememişiz. keşke filmle ilgili bir yorum da yapabilsem. işte öyle bir film, lise 2'de izleyince hakkında tek yorum yapamayacağınız yıllar sonra da neymişti ki ya bu diye izlemeye cesaret edemeyeceğiniz.bence bu tarz filmler sinemanın felç geçirmesi gibi bişey. sıkılıyorum denmez o yüzden, geriliyorum daha çok.film dediğin colder than thermite gibi olucak arkadaş. hızlı başlicak derken üzücek sonra olaylar karışıcak. ya da bilmiyorum benim de kafam karışık.edit: şimdi aklıma geldi de, sinemanın yavaşında bile sevişecekler mi teredddütünü koyuyolar bence artık birden bitsin.
(mula - 17 Ocak 2014 02:55)
Yorum Kaynak Link : un lac