rüyalar gerçeklerden daha gerçek. sierva maria'nın ruhu aydınlanırken okurunki onunkine karışıyor. böyle bir roman işte roman denilen şeyin hakkını veren bir yazarın hediyesi.

(barrbody - 28 Mart 2007 23:00)

gabriel garcía márquez'in yıllar önce tanık olduğu bir olay ve büyükannesinin kuduzdan ölen küçük bir kız hakkında anlattığı öyküleri birleştirip, ölümsüz bir ölüm romanı ortaya çıkarmıştır. uzun kızıl saçlar...
küçük bir kız; hırçın, bir o kadar etkileyici, bir manastırda imkansız bir aşk ve ölüm.

(placebo etkisi - 17 Kasım 2007 18:33)

--- spoiler ---
(bkz: aşktan ölmek)
--- spoiler ---

(abendrot - 7 Aralık 2007 00:34)

sierva maria'yı anlatan, ancak hiçbir bölümde sierva maria'nın ne hissettiğini, ne düşündüğünü, kendi içinde hangi fırtınaları yaşadığını, olayları nasıl algıladığını, gözlediğini anlatmayan roman. tüm olay örgüsü yan karakterler üzerinden yansıyor. bu yönüyle ve müthiş cümleleriyle aşk ve öbür cinler, baştan çıkarıcı hurafeler bütünüdür, denebilir.

(poivre - 10 Nisan 2008 13:48)

(bkz: aşk ve öbür cinler)

(daphne - 26 Temmuz 2002 23:12)

gabriel garcia marquez'in 1994'te çıkan,sadece önsözünden bile sizi içine çekeceğini hissettiğiniz romanı.

(uhpodopoit - 24 Şubat 2009 20:32)

(bkz: büyülü gerçekcilik)

(dreamfactory - 24 Şubat 2009 20:48)

bir solukta okunabilen bir roman. ha aynı adlı yazar arkadaşı tanımam o ayrı.

(ekacaddesi - 9 Nisan 2009 22:02)

alnında beyaz bir lekesi olan kül rengi bir köpek ile başlayıp; kazınmış bir kafadan köpük köpük fışkıran ve gitgide uzadığı gözle görülen tutam tutam güçlü saçlarla biten, bir kez okumanın yeterli olmadığı büyülü roman.

(memyself - 5 Ağustos 2010 11:39)

delaura'nın saçında sierva maria'yı ısıran beyaz lekeli köpeğinki gibi doğuştan beyaz bir tutam olması manidardır.

(withered waste - 14 Ağustos 2010 14:28)

gabriel garcia marquez efsanesine boğulurcasına dalmama neden olan muhteşem roman. ilk okuduğumda henüz okumayı sökmemiş olduğumu yabıştırıvermişti suratıma.

(bkz: sierva maria de todos los angeles)

(laughtear - 17 Ekim 2010 12:58)

dun aksam hickiriklar icinde bitirdigim marquez kitabidir. ona bitirmek denirse tabiki de. adam bosuna nobel odulu almamis bu kitabiyla. bildigin deli. bu dunyanin insani degil. nasil yazilir bu hikayeler anlamiyorum. kitabi okurken gozyaslarim hic dinmedi. ilk defa bir kitabi kaldirmadi kalbim. oluyorum sandim. kaldiramadim. o yuzden ucer, ikiser atladigim sayfalar oldu. eger bir kiz cocuk annesiyseniz okunmuyor. gozunuzun onune kendi cocugunuz geliyor hep. hala etkisindeyim. kitabi bir daha gozumun gormeyecegi sekilde bir yere sakladim. ismini gormem yeterli aglamam icin. sierva maria de todos los angelesin hikayesi beni bitirdi. anne ilgisinden yoksun buyuyen cocuklar beni hep uzmustur, icimi acitmistir. ustune ustluk aci hikayesi tuz biber oldu. kitabi bitirdigimde saat gece iki civariydi, aglamaktan gozlerim sismisti. gittim uyuyan minik kuzuma doyasiya sarildim, kokladim, saclarini oksadim, oynadim dakikalarca. offf yine gozlerim doldu. ilk defa bir marquez kitabi boyle dagitti beni.

onsoz der ki:

"oyle gorunuyor ki olumden sonra insanin saclari bedeninin oteki yerlerinden cok daha az canlaniyor."

kirkbesinci sayfada latince bir ozdeyis der ki:

"mutlulugun iyi edemedigini iyilestirecek ilac yoktur"

(milagros - 2 Eylül 2011 13:37)

kosta rika'lı yönetmen hilda hidalgo tarafından sinemaya aktarılan ve dun istanbul modern'de gösterilen film.. lakin kitabı okumak ne kada keyifliyse filmi izlemek o kadar sıkıcıydı.

hatta bir ara uyudum lan sayın başkanım..devlet, kitapların sinemaya aktarılmasını yasaklasa ne şahane olar..

(mustemilat - 2 Ekim 2011 14:50)

az önce elimde tuttuğum kitap! bugün filmi izledim istanbul modern de. istanbul modern de gösterilmese, sinemalarda gösterime alınsa sanırım bir kaç günden fazla kalamaz vizyonda. fim kötü olduğu için değil, insanımız/ insanlar filmlerde illaki heyecan aradığı için.

kitap uyarlaması filmlerin genellikle hüsran yarattığını düşünecek olursak, bu filmde hüsrana uğramadığım için başarılı olduğunu söyleyebilirim.
kitabı geçen yıl okumuştum sırf marquez e olan sevgimden, kitabın sonunun nereye varıcağını merak ederek. sonunda nedense olayın çözümleneceğini beklemiştim, ancak marquez in öyle bir derdi olmadığından, anlatmak istediğini anlatıp kitabı bitirmiş. kitap da güzel film de, farklı kültürleri tanımak isteyip hoşgörüyle bakanlar için!

(samantha my - 2 Ekim 2011 20:21)

marquez in en sevdiğim kitaplarından biri. enteresan ve çekici aşk hikayelerinden birinin konu edildiği kitap. ama bana göre en ilgi çekici yani kitap başlamadan önceki marquez'in kaynak vermek adına sunduğu küçük anlatımdır. o anlatımdan anlaşılır ki küçük kızımızın saçları mezarında yıllarla birlikte uzamış, uzamış, uzamıştır. bu asi kızın, mariacığın sonu mühim değildir. o sevmiştir, sevilmiştir. evet acı çekmiştir ama acı çekmeden aşk yoktur ki zaten. hele ki bu aşk bir manastırda yaşanmıştır, öğretmen-öğrenci aşkı kadar etkileyici katolisizm kokan bir aşk öyküsüdür. sana kötü birşey olmadı sierva maria, en iyisini yaptın sen.

(mermeignacio - 2 Ekim 2011 20:33)

çok az kişinin bildiği muhteşem kitaplardandır.

--- spoiler ---

öleceğim
vuruldum çünkü bilmeden
isterse öldürmeyi çok iyi bilen
ve elbet bunu isteyecek olana

--- spoiler ---

(asteria - 14 Mart 2012 22:49)

"mutlulugun iyi edemedigini iyilestirecek ilac yoktur" cümlesinin araya sıkıştırıldığı bir edebiyat şöleni.
neden bunca muhteşem bir kitaptan aklıma ilk bu cümlenin geldiği de kişisel mutsuzluğuma saplanmışlığım olsun.

marquez'in büyülü evreninin, gizemine benzer hisler yaratan iki şey var şahsım için: birisi henri rousseau tabloları, diğeri de borges'tir.

bu roman başında anlattığı "gerçek" ile kitap boyu ilerleyen büyülü, fantastik dünya arasındaki boşlukta okurla inanılmaz bir bağ kuruyor. din felsefesi, engizisyon, kolonizasyon, bilim etiği gibi yan karakterlerle bulamaç değil tam bir metin sunuyor.
aşk ve öbür cinler'deki "otros demonios" yani asıl metin. aşk son 40 sayfada bir ayrıntı. aşk mutlulukla aşkından öldü diye kestirip atarken türlü türlü işkence gören bir bedeni, araya karışan, kuduz, kölelik, din, manastır hayatı, simyacılık, misyonerlik, umutsuzluk, hayaletler, bağımlılık, edebiyat ve her şey işte, tüm öbür cinler.

sade bir gerçekten, bir mezardan, bir durumdan muhteşem bir roman çıkaran marquez'e bir kez daha hayranlık besledim.
okunası bir kitap.

(pati - 19 Mart 2012 09:19)

gördüğüm, dinlediğim / okuduğum, izlediğim en güzel ölümün anlatıldığı roman..

(indiegirl - 21 Kasım 2003 04:25)

g.g. marquez'in bir gazete haberiyle babaannesinden dinledigi bir hikayeyi birlestirerek yazdigi muthis kitap. dine, bilime ve aska yaptigi gondermeler goz kamastirici.

(henryleyden - 28 Aralık 2003 14:14)

1982 nobel edebiyat odullu marquez kitabı.

(zvezda - 5 Ekim 2004 19:24)