Süre                : 1 Saat 53 dakika
Çıkış Tarihi     : 09 Kasım 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Komedi
Taglar             : Çarpık polis,Genç komedi,Genç cinsellik,lise,Seks yakaladı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Columbia Pictures Corporation , Apatow Productions
Yönetmen       : Greg Mottola (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Seth Rogen (IMDB)(ekşi),Evan Goldberg (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jonah Hill (IMDB), Michael Cera (IMDB)(ekşi), Christopher Mintz-Plasse (IMDB)(ekşi), Bill Hader (IMDB)(ekşi), Seth Rogen (IMDB)(ekşi), Martha MacIsaac (IMDB)(ekşi), Emma Stone (IMDB)(ekşi), Aviva Baumann (IMDB)(ekşi), Joe Lo Truglio (IMDB), Kevin Corrigan (IMDB), Clement Blake (IMDB), Erica Vittina Phillips (IMDB), Joe Nunez (IMDB), Dave Franco (IMDB), Marcella Lentz-Pope (IMDB), Scott Gerbacia (IMDB), Laura Seay (IMDB), Roger Iwami (IMDB), Clint Mabry (IMDB), Stacy Edwards (IMDB), Mark Rogen (IMDB), Charlie Hartsock (IMDB), Donna Hardy (IMDB), Charley Rossman (IMDB), Carla Gallo (IMDB), Ben Best (IMDB), Jody Hill (IMDB), Kevin Breznahan (IMDB), David Krumholtz (IMDB), Mousa Kraish (IMDB), Nicholas Jasenovec (IMDB), Martin Starr (IMDB), Keith Loneker (IMDB), Matt McKane (IMDB), Lauren Miller (IMDB), Peter Salett (IMDB), Rakefet Abergel (IMDB), Brooke Dillman (IMDB), Michael Naughton (IMDB), Steve Bannos (IMDB) >>devamı>>

Superbad ' Filminin Konusu :
Çok Fena/Superbad, bir lise komedisi. Liseden mezun olmak üzere olan, nerd tabir edilen "asosyal" denebilecek iki ergen gencin ibret dolu serüvenlerini alaycı bir dille anlatıyor. Çok Fena/Superbad'in yaratıcıları, bu filmin tipik gençlik filmlerinde karşılaşılan geleneksel lise hiyerarşisine sahip olmadığını söylüyorlar. Örneğin lisenin, karizmatikler ve ezikler şeklinde bölünmüş olamayacağını, bunun mutlaka bir arası olduğunu ve filmde bunu da yansıtmak istediklerini savunuyorlar. Eğlenceli bir gençlik filmi.


  • "oldukça eğlenceli bir film, fakat belirtmek gerekiyor ki, yanlışlıkla da olsa bir kıza kafa atıp, bu vesileyle onu tavlama ihtimaliniz oldukça düşüktür, her gördüğünüze inanmayın."




Facebook Yorumları
  • comment image

    içinde csi dizilerine çok zekice bir alaylı gönderme de barındıran film.

    şöyle bir diyalog vardır: (serbest çeviri ile)

    --- spoiler ---
    polis memurları dayak yiyen fogell ile konuşmaktadır.
    - fogell : bana yumruk atanı bulacaksınız değil mi?
    - memur michaels : hey dostum sen bizi csi dizisi falan mı sandın? hani şu olay yerinde buldukları spermden suçluyu hemen buldukları dizi !! bak eğer sana yumruk atmadan önce üzerine attırsalardı, belki hemen bulurduk (iğrenç kahkalar)
    ---
    spoiler ---


    (spartacusun donusu - 11 Kasım 2007 13:47)

  • comment image

    sozlukteki tepkileri, amerikan arkadaslarin tepkilerini, ve de kendi tepkimi karsilastirinca; amerika'da zaman gecirmenin, ya da friends, arrested development, curb izlemenin gulebilmek icin sart oldugu film tanimina ulastim. ustteki cumle bir anlam ifade etmedi farkindayim, tanim olsun diye kastim o yuzden.

    simdi, amerikan pompasi genclik filmlerinden bikmis olan, hatta o tur yasam tarzini benimsemis insanlardan, abidik house partylerden bikmis olan bunyeye bu film ilac gibi geliyor; cunku klasik genclik filmi degil. ezik tipin mucadele ettigi 1.90 boyunda yakisikli sarisin adeleli futbolcu yok; o cocuktan dayak yedikten sonra kizdan ilgi gormeye baslamiyor, ilk tecrubelerini yasarken gercek aski bulmuyorlar; seks bazli komedi yapacagiz diye igrencliklere dalmiyorlar vs. anti-genclik filmi bir yerde. o bakima guzel bir urun.

    ayrica bu filmdeki absurtluk gercekten bir yerde bir arrested development, bir curb your enthusiasm havasi yakalayabiliyor ucundan da olsa. sahneleri teker teker anlatmayayim, fakat bunun yaninda film sadece tesadufler uzerine de kurulu degil. yani fuck ile dick cikarirsak geriye birsey kalmiyor degil. ayrica bu kadar fuck'li konusmak normal olan; sadece son of a bitch, damn it, crap'ten ibaret degil amerikan kufurleri. curb'un bir bolumunde de buna gonderme vardi; hbo ile anlasalim orada istedigimiz kadar fuck deriz diye. neyse.

    kulturunden kopmadan kultur elestirisi yapabilen, ve de gercekten hos bir film. fakat amerikan kulturuyle az biraz hasir nesir olmak filmden zevk almak icin onkosul gercekten. bu filmi 4 sene once izlesem muhtemelen "bu ne ki ya" derdim. filmi izlemek isteyen sozluk yazarlari bu tavsiyemi dikkate alsinlar. yeah.


    (shelbyl - 18 Ocak 2008 05:33)

  • comment image

    komedi filmlerinin artık çok fazla güldürmediği günümüzde, gözümden yaşlar gelecek kadar gülmemi sağlamış film olmuştur. izlemeden önce hakkında hiçbir yorum okumamıştım, belki de bu yüzden beklentim fazla olmadığından film çok hoşuma gitti ve herkese izlemesini önerebilirim. kesinlikle zaman kaybı olarak görmüyorum zira içi çok dolu olmasa da beni içten bir şekilde güldürdüğü için amacına ulaşmış bir filmdir. mclovin karakterinin doğuşu ve polislerin olduğu sahneler çok hoştu. çok küfür içerdiği doğru hatta kız arkadaşınızla izlerken zaman zaman sıkıntı yaşayabilirsiniz ama bu eğlenmenize kesinlikle engel değil.

    --- spoiler ---

    filmde en çok kopartan sahneler, mclovin'in yumruğu yediği anın görüntülerini polislerle barda izlerken yarılmaları ve seth'in küçükken çizdiği yaratıcı penis resimleri oldu.

    ---
    spoiler ---


    (supra - 10 Şubat 2008 10:42)

  • comment image

    amerikan gençlik filmleri sınıfında yer alan, alttan alta aynı kategorideki filmlere de taş atan yarmış film. nasıl ki biz hababam sınıfına kahkalarla gülerken, başka ülkedeki adamlar aynı zevki almıyor, sanırım bizden de birçok kişinin bu filmi beğenmemesi normal. superbad'in espirilerinin kaynağı amerikan kültürü çünkü. ha ben çok mu seviyorum veya biliyorum bu kültürü, hayır. yıllarca önümüze amerikan kültürünü dayadılar. biz de olduk zaten küçük amerika anasını satayım. hababamı hiçbir şeye değişmem yoksa. knocked up'dan da aşina olduğumuz kadro yine karşımızda. ve yine diğer filmlere birçok gönderme var. tabii benim anlayamadığım başka espiriler de olmuş olabilir. coen brothers, star wars, brokeback mountain aklıma ilk gelenler.

    --- spoiler ---

    filmin en güzel artılarından biri gençlik filmlerinin kilişelerine düşmemesi. jules gibi bir hatun mesela seth'le rahatlıkla diyaloğa giriyor ve onunla dalga geçmek gibi bir amacı yok. jules'ın hali hazırda amerikan futbolu takımının kaptanı bir sevgilisi yok. yani seth'in yenmesi gereken et kafa biri yok. filmdeki tüm karakterler seks yapmak için herşey mübahtır düşüncesinde hareket etmiyorlar. adamların amacı partiye içki götürüp kendilerini kabul ettirmek. ne zaman ki filmin yaratıcılarından seth rogen ve kanka polis ortaya çıkıyor, filmimiz ardı arkasına gelen espiri yağmuruna başlıyor. bu iki karakter inceden jay and silent bob karakterlerine bir gönderme bence. kevin smith'e gönderilen bir selam. mclovin'le yaşadıkları her olay bomba. sorgu sahnesi ve beraber mclovin'in yumruk yemelerini izlemeleri en komik anlardan bazıları. seth'in hipermarkette kafasında kurguladığı içkileri çalma hayalleri filmin doruk noktasıydı. sonuçta içinde seksten de öte, arkadaşlık, dostluk, kızlara açılamama, kendini kabul ettirememe gibi farklı konular da olan izlenesi bir film.

    ---
    spoiler ---


    (crowley - 7 Nisan 2008 23:45)

  • comment image

    michael cera icin izledim, your cock is smooth diyen sarhos kiza kibar olucam diye "yours would've been too, if you were a guy" sahnesi icin pulitzer almasi lazim. arrested development'taki iyi niyetli, awkward cocuk karakterinin aynisi, baska rol yapamiyor sanirim (web uzerinden yayinladigi bir mini-dizi var, onda da boyleydi) ama bunu da iyi yapiyor.

    onun disinda, american pie gibilerinden daha duzgun olsa da turkiyedeki biri icin luzumsuz bir film olsa gerek. altyaziyla tercumeyle falan izlenmez boyle seyler. sinemada gormeye de gerek yok.

    benim asil diyecegim "kiz arkadasinizla gitmeyin"cilere: niye birader? niye boyle sikici iliskilerin adamisin sen? ekranda cuk resmi gorunce iyk diyen kizla isin ne zaten, siz yataga girince birbirinize siir mi okuyosunuz? belden assagi esprilerin cogu dandikti ama tiananmen squarein cuklerden cizilmis versiyonuna utanip siritamayan birini birak manastira yazilsin (belki tiananmeni bilmiyordur, o daha da kotu).

    ben kizarkadasimla izledim, ilk randevunuz falan degilse siz de oyle yapin. kadinsaniz da yapin. beraber yapalim, webex uzerinden. ben onden gulup ses veririm, siz arkadan guldur guldur gelirsiniz, iliskinizde yeni bir doneme girersiniz.

    .
    anne babanizla gitmeyin, o iliski birakin seviyeli kalsin.


    (immanuel tolstoyevski - 27 Nisan 2008 04:58)

  • comment image

    film iki yarı sahneden oluşan (uyanış ve alışveriş merkezi) bir kaç dakikalık final bölümü hariç tek bir günde geçiyor.. garip ama kimse bundan bahsetmemiş.. gerçi filmin asıl meselesi olan michael cera (sıska) -jonah hill (tombul) ikilisinin canlandırdığı kanka ilişkisinin günün sonunda nasıl evrildiğinden de bahsedilmemiş..
    ek: insanın hayatını değiştiren bazı günler vardır ve o gün biraz daha büyürsünüz. biraz da bunu anlatan bir olmuş superbad. ayrıca mclovin tiplemesi iyiydi ama polislerden hiç hazzetmedim.


    (wa - 15 Temmuz 2008 13:26)

  • comment image

    filmle ilgili 50 tane "olmuş" 50 tane de "olmamış" yazısı yazılabilir farklı bakış açılarıyla, girmeyeyim şimdi. sadece michael cera'ya ciddi anlamda dikkat etmek lazım film boyunca.

    --- spoiler ---

    hele ki evan'ın şarkı söylenmeye zorlandığı sahne, çocuk öyle bir these eyes performansı veriyor ki izlerken oha'lardan oha beğenmemek elde değil, kesinlikle gençlik komedileri içerisinde klasik olmaya aday bir sahne. döktürme sınırlarında dolaşan bir oyunculuk. helal olsun be george-michael.

    ---
    spoiler ---


    (charles h duell - 6 Aralık 2008 19:52)

  • comment image

    eğlenceli komik bi gençlik filmi olmuş. amerikan gençlik filmlerini görünce bi önyargıya kapılan şahsıma da aldığı yorumlar sayesinde kendini izlettirdi. ara ara bayık esprilere denk gelsek de genel olarak güzel kotarılmış. bazı diyaloglar çok çok güzel olmuş hatta.

    kibar oğlanın "your cock is smooth" diyen sarhos kiza "yours would've been too, if you were a guy" diye cevap vermesi en bombalarındandı. yatak sahnesi süper.


    (deli misin nesin - 23 Nisan 2011 20:05)

  • comment image

    bir daha izledim, onun gazıyla yazıyorum.
    judd apatow'un diğer işleri gibi izleyip gülünüp unutulacak hap filmlerden biri olmaktan ziyade, john hughes'un seksenler kuşağına yaptığı gibi, şu an "apolitik"likle*, asosyallikle, teknoloji bağımlılığıyla suçlanan, içinde benim de bulunduğum bir neslin fotoğrafını en iyi çeken filmdir şimdiye kadar. cümle aralarında, diyaloglarda, oyunculuklarda bile "oha biz de böyleyiz lan" diye heyecanlandıran bir şeyler gizli. türkiye'de buradaki gibi yerleşik bir "parti kültürü" yok belki, ama tavırlardan konuşmalara kadar oradaki "y kuşağı"yla buradakinin ne kadar benzeştiğini bu gençlik filmleriyle anlıyorum ben. artık "teknolojiyle oluşturulmuş suni bir kuşak" diye komplo teorileri mi öne sürersiniz, "istediklerinde ayaklanabiliyorlar" filan diye siyasi tabanlı yorum mu yaparsınız, size (ve yaşınıza) kalmış. ama otuzlu yaşlarındaki seth rogen ve evan goldberg'ün (ki ikisi de "güldürüp unutulan" komedi filmleri yazıyorlar, rogen oyuncu kökenli üstelik) sonraki jenerasyonu bu kadar iyi yorumlayıp, üstelik iddiasız, hafif bir komedi filminde bu mesajları verebilmesi takdir edilesi. satır aralarını, gelecekte kendine özgülüğü ile anılacağını düşündüğüm iki binli/iki bin onlu yılların havasını gençken solumayan insanların anlaması tabii ki pek mümkün değil. ancak o jenerasyonun cinselliğe (porno sitelere) yönelik hoyrat düşkünlüğü, kızlara bakış açısı, lise hayatına/üniversiteye/birbirlerinin başarılarına bakışı, yasadışı işlere olan garanticilikten uzak/cesur merakı derken, çok başarılı, gerçekçi bir karışım sunuyor bu film izleyen genç seyirciye, herhangi bir komedi filminden daha fazla kendinden bir şeyler bulabiliyorlar bu yüzden. filmin finalindeki "alışveriş merkezinde, en yakın arkadaşı yanından ayrılınca platonik aşkla yalnız kalıp alışveriş yapma" olayına kadar aynen yaşamış, benzer saçmalıkta birçok olaya hem burada hem başka yerlerde karışmış biri olarak kendime en yakın gördüğüm, yanımda taşımak isteyeceğim filmlerden biri superbad bu yüzden. bence on sene sonra dönüp baktığımızda "kültümüz" olarak anacağız, "ne güzel yansıtmışlar lan" diyeceğiz.


    (raglegumm - 19 Ağustos 2013 22:22)

Yorum Kaynak Link : superbad