Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Ocak 1997 Salı, Yapım Yılı : 1997
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama
Taglar             : cougar,Birlikte gösterim,Radyo istasyonu,araba kovalamacası,Keder
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Fox Television Network , Westgate Productions
Yönetmen       : Charles Robert Carner (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Malcolm Hart (IMDB)(ekşi),Guillermo Cabrera Infante (IMDB)(ekşi),Charles Robert Carner (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Viggo Mortensen (IMDB), Christine Elise (IMDB)(ekşi), Steve Railsback (IMDB)(ekşi), Rodney A. Grant (IMDB)(ekşi), Peter Murnik (IMDB), James MacDonald (IMDB), Paul Benjamin (IMDB), Geno Silva (IMDB), John Doe (IMDB), Peta Wilson (IMDB), Keith David (IMDB), Jason Priestley (IMDB), Debra Sharkey (IMDB), Ari Barak (IMDB), Frank Roman (IMDB), Steven Elkins (IMDB), Kimberly Guerrero (IMDB), Don Collier (IMDB), Robert Neches (IMDB), Travis Middleton (IMDB), Guy Atchley (IMDB), Gene Hartline (IMDB), Christopher J. Tuck (IMDB), Seamus Crossan (IMDB), Charles Young (IMDB), Mike Rauseo (IMDB), Kathryn Kellner (IMDB), Richard Meek (IMDB), Rick G. Geiger (IMDB), John Becker (IMDB), Randy Hale (IMDB), Stephanie Sikes (IMDB), Anthony Auriemma (IMDB), David Horn (IMDB), Mark (IMDB), Ronnie Rondell Jr. (IMDB), Daniel Frank Webster (IMDB), Seth D. Webster (IMDB)

Vanishing Point (~ Corrida Contra o Destino) ' Filminin Konusu :
Vanishing Point is a TV movie starring Viggo Mortensen, Christine Elise, and Steve Railsback. When his wife goes into a troubled labor while he is on the road over 1200 miles away James Kowalski, a former race-car driver and Army...


  • "bir özgürlüğe kaçış/uçuş filmi. "kaplana keskin dişler verdiyse şeytankumruya da kanatları bağışladı rahman olan"super soul *"
  • "aynı zamanda akklaim tarafından yapılmış dreamcast'in en iyi yarış oyunlarından biridir.edit: acclaim olacak elbetteki."
  • "iki bölümü çekildi. birincisi kült statüsüne ulaşan ilk yapımlardan biridir. asıl kahramanın adı kowalski'dir. filmin gerçek kahramanı ise kowalski'nin otomobili olan '70 model dodge challenger'dır."




Facebook Yorumları
  • comment image

    filmin orijinal senaryosunda varolup son kopyasından çıkarılan bir bölümde adamımız kowalski çölden otostopçu bir kadın alır ki charlotte rampling endam etmektedir bu karakteri, efendim bunlar konuşurlar, sevişirler, ayrılırlarken de kadın ona "california'ya gitme" der. kadın ölümü sembolize etmektedir. ve bu durumda kowalski hem ölüme doğru gittiğinin bilincindedir hem de evet ölümü becermiştir!

    yapımcılar bu zaten bir b filmi anlamaz etmez seyirci kafa karış olur diyip halt edilerek sekansı filmden çıkarmışlar işte ne var ki.


    (plynoz - 26 Ekim 2006 20:57)

  • comment image

    soundtrack'i muhteşem, kült filmdir. albüm olarak bulunabileceğini sanmam fakat filmin sonunda filmde çalan şarkılar yazıyor. biraz aramaya inanarak hepsi edinilebilir.

    senaryosu ise jack kerouac'ın on the road'undan epey etkilenmiş olmalı. zaten 70'te çekilmiş bir film olarak ve özellikle hippilerin içinde bulunduğu ruh halini yansıtması açısından etkilenmemiş olması da imkansız. otoriteden kaçan kowalski'den, "o şu an dünya üzerindeki tek özgür insan" olarak bahsedilmesini de zaten başka türlü açıklamaya çalışmak boş olur.

    peki, o, dünya üzerindeki tek özgür insan mı? tartışmaya açık gerçi ama benim cevabım “evet” olurdu. altında dodge challenger'ı ile kurallardan, hatıralardan, yaşamdan kaçan bir adam pekala böyle tanımlanabilir. ha özgürlük istediğin herşeyi yapmak, kuralları hiçe saymak mıdır? tabiki değildir. çok iyi bilindiği üzere başkasının özgürlüğünün başladığı nokta senin özgürlüğünün sınırı olmalı. fakat ya senin özgürlüğünü daraltıyorlarsa, sana hareket etme imkanı tanımıyorlarsa o zaman ne olacak? örneğin, etliye sütlüye karışmamalarına rağmen, özgürlük aşıkları çiçek çocukların polislerden gördüğü muamele. onlar bu muameleyi hakettikleri için mi görmüşlerdi? savaş karşıtlığı, hayal etmek, hayattan zevk almaya çalışmak, gerçek özgürlüğü aramak kötü muamele görmek için geçerli nedenler olmasa gerek, bunların bir suç tipine girmediğine ise eminim. kowalski de hakettiği için değil otorite tarafından özümsenmeye çalışıldığı için kovalanıyor. filmde birçok yerde üstü kapalı bir şekilde kowalski'nin suçsuz olduğu dahi belirtiliyor. fakat onun peşindeki polisler yine de onu en kötüsüyle yargılıyor. "bu adamın suçunu biliyor musun?" diyen polise yanındaki ortağı, "birini öldürmüş olmalı ya da hırsızlık yapmıştır" diye cevap veriyor. hippileri sembolize ediyor kowalski, hatta özgürlüğü arayan herkesi sembolize ediyor.

    amacı ilk başta sadece arabayı belli bir yere götürmek olan fakat sınırlandırılmaya çalışılan kowalski otoritenin bu çabası ile birlikte kabuğunu kırıyor ve başlıyor kaçışı ya da özgürlüğü arayışı. bu arayışı süresince kendisine yardım edenler oluyor, bazen bizzat nefsine hakim olması gerekiyor, bazen de yılıyor, arayışından vazgeçecek gibi oluyor. örneğin, çöldeki sahnede supersoul kendisine yardım etmeye çalışırken radyoyu kapatıyor. fakat çöl jim morrison’a veya jack kerouac’a nasıl yardım ettiyse ona da yardım ediyor ve tekrar başlıyor arayışı. en sonunda ise keskin bir seçim ile karşı karşıya kalıyor; otoriteye teslim olmak ve özgürlük -ya da filmde yansıtıldığı şekliyle ölüm- arasındaki bu seçimde o özgürlüğü seçiyor. ne güzel de ediyor...

    not: dodge challenger, dodge challenger, dodge challenger!!


    (ara - 30 Ekim 2007 19:51)

  • comment image

    70 yillarin film estetigine gonlunu kaptirmislar icin hos bir seyirlik. duragan planlar, grenli kareler, genis aci cekimler, detayli kapali mekanlar, yetmislerin bayrak parcalari, bir adam ve araba derken gunumuz yapimlarinin neden bu anlatim bicimini terkettigini sorgulatiyor insana. 70 lere ait ne varsa, o yillara ait filmlerin hemen tumunde bunlarin sergilenme bicimi, ikibinli yillarin yapimlarindaki cep telefonu veya laptopla dunyayi kurtaran yeniyetmeler ile ayni duzlemde degil, daha dogrusu su an oldugu gibi cig degil ki kanimca bu film ile birlikte o nefis 10 yillik donemin alayini bu yuzden seviyorum.

    --- spoiler ---

    tek elestirim ; kowalski karakterinin arabayi buldozere gomme motivasyonunun iyi yansitilmamasi diyebilirim. o haric herkes bunun otoriteye gosterilen bir guc gosterisi olduguna hem fikir, radyocu supersoul onun icin "the last american hero' sifatini daha ilk gunden yapistiryor lakin kowalski nin gerek tum film boyunca degismeyen tabiri caizse odun gibi ifadesi gerekse yan hikayeleri bu sifati doldurmuyor. adeta isparta-sinop guzergahinda kamyon suren bir soforun seyahatini izliyoruz ki o adam bile bize kenidisi hakkinda daha cok bilgi verebilirdi. uzun lafin kisasi filmin en buyuk hendikapi iyi cizilmemis bas kahramanidir, geri yani aynidir.

    ---
    spoiler ---


    (van doren - 4 Kasım 2007 16:55)

  • comment image

    ansızın çölde tozun toprağın içinde ortaya çıkan ve yılan yakalayıp satan adamın, harleyli elemanın kız arkadaşı rolündeki çırılçıplak honda motosiklet kullanan kızın ayrıca kowalski abimize deniz kenarında esrar saran ablanın özel olarak incelenmesi gereken muhteşem film. üçününde ayrı ayrı hastasıyım.


    (zengi - 12 Ocak 2008 23:01)

  • comment image

    son derece sert bir filmdir vanishing point.
    aslında kowalski'nin aracı teslim etmek dışında san fransisco ya bu kadar acele ile gitmesinin başka bir sebebi varmış gibi duruyor. tabi filmin hiçbir yerinde buna dair bir ibare göremiyoruz.
    film boyunca kahramanlaştırılmaya çalışılan bir karakter görüyoruz. onun hiç umurunda olmasa bile insanlar bu sıkışmış hayatlarında bir kahraman arıyorlar ve kowalski üzerinden isteklerini gideriyorlar.
    sıradan bir kovalamaca , müdahil kitle sebebi ile bir onur mücadelesine dönüşüyor. velhasıl kowalski tipinde bir karakterin teslim olmasını beklemiyorsunuz zaten. o da size istediğinizi veriyor.
    geçişleri ve ayrıntıları ile sert bir duygusallık barındırır .
    vanishing point gerçekten son derece iyi bir filmdir.

    kowalski gerçekte neden bu kadar acele eder. içtiği hapların dışında?


    (defansagelsenizelan - 27 Nisan 2009 14:28)

  • comment image

    filmin yapımı için chrysler, 20th century fox'a beş adet challenger ödünç vermiştir ama çekimler sırasında arabaların dördü tamir edilemeyecek kadar hasar görmüş sonuncusu da bir fahişe tarafından çalınmıştır. şansları yaver gitmiş de çalınan oto polis tarafından kısa bir süre sonra bulunmuştur.

    ayrıca film audioslave'in show me how to live parçasının klibine konu olmuştur, filmin kimi sahneleri aynen oluşturulmuş kimileri de filmden ödünç alınmıştır.


    (stradicaster - 21 Eylül 2004 12:41)

  • comment image

    iki bölümü çekildi. birincisi kült statüsüne ulaşan ilk yapımlardan biridir. asıl kahramanın adı kowalski'dir. filmin gerçek kahramanı ise kowalski'nin otomobili olan '70 model dodge challenger'dır.


    (kowalski - 5 Ocak 2000 02:35)

Yorum Kaynak Link : vanishing point