En Büyük Saban ' Filminin Konusu : En Büyük Saban is a movie starring Kemal Sunal, Nilgün Bubikoglu, and Kamran Usluer. A good man tries to help a blind girl to see again but he doesn't have enough money for the operation.
Süt Kardesler(1976)(9,0-16747)
Neseli Günler(1978)(8,8-8013)
Ikinci Bahar(1998)(8,6-4599)
Gülen Gözler(1977)(8,5-5201)
Bizim Aile(1975)(8,4-4357)
Bizimkiler(1989)(8,2-2506)
Aile Serefi(1976)(8,1-2497)
Inek Saban(1978)(7,7-3354)
Sultan(1978)(7,7-2834)
Oh Olsun(1973)(7,4-2115)
Sosyete Saban(1985)(7,0-2537)
müziği cahit oben'e aittir.
(kibar astronot - 2 Aralık 2008 17:37)
faik*: kendimi asıcam!şaban: niye? çamaşır mısın sen?
(kestane sekeri - 19 Haziran 2009 20:44)
gerçekten hüzünlendiren bir kemal sunal filmi, sonradan çektiği onlarca aynı filmin arasından sıyrılmıştır. faik adlı zengin iş adamı karakterinde dr jekyll ve mr hyde durumları güzel verilmiştir. boks sahnesinde charlie chaplin tadında, güzeldir.
(issue - 5 Temmuz 2003 11:51)
filmde kör çiçekçi kızı canlandıran oyuncu gülşen bubikoğlu'nun kardeşi nilgün bubikoğlu'dur.
(iyotsuz tuz - 6 Kasım 2012 01:31)
içinde şöyle kopartan bir diyalog vardır:intihar etmeye çalışan adam: ölmek istiyorum...kemal sunal: bu zamanda ölünür mü be!?ieça: ee napiim?kemal sunal: sürün!*
(alessandro del pieroglu - 13 Şubat 2014 20:05)
müzikleriyle, konusuyla, kemal sunal ve partnerlerinin muhteşem oyunculuklarıyla bezenen film. o kadar muhteşem ki, filmi izleyip de anılara dalmayan, hayal kurmayan, gözü yaşarmayan insan yok denecek kadar az. belki de yok !bu ( dün) akşam yine oynuyordu bir kanalda. filmde bazı yerleri hızlı hızlı geçmek isterim mesela. şaban'ın hırsızlıkla suçlandığı sahne mesela. hazmedemem o yapılan haksızlığı. ama film öyle işlenmiş ki, tüm acı oradan itibaren içinize oturmaya, sorgulatmaya ve ince ince gözleri doldurmaya başlıyor. hele o son sahneye varış..şaban hapisten çıktıktan sonra çalan o enfes melodi. şaban'la kızın, o müzikler arasında duyulmayan konuşmaları, bir tek güle verilen o içten gülümsemeye karşılık, uzatılan paraya karşı verilen o harika tepki.. kemal sunal o kadar büyük oyuncuydu ki. o sahneyi ne zaman izlesem dudaklarım hiç oynamadan, yanaklarım bile kasılmadan, gözlerimden ince ince yaş düşer. tüylerim ürperir. kızın ellerini tutarken o kişi olduğunu anlaması, şaban'ın orada söylediği tek söz ve sarılma sahnesi..çok güzel filmdir çok.
(anlamadiysanizsorabilirsiniz - 15 Nisan 2014 05:38)
en özel sahnesinin, yani şaban'ın gül satan görme engelli kadınla tanıştığı sahnesinin, istanbul'un en güzel yerlerinden birinde çekildiği filmdir.. cağnım soğukçeşme sokağı'nın başlangıcında, topkapı sarayı'nda bab-ı hümayun'un önünde, üçüncü ahmet çeşmesi'nin yanında, cankurtaran'ın yukarısında, cahit oben'in enfes ezgileriyle insanın içini ısıtan bir ruhsal temas..
(barrakuda - 15 Mayıs 2014 02:02)
şaban köyden istanbul'a gelir ve hemşehrisini bulmak için balat'a gider.balat'ta agora birahanesi'ne girer ve bir fıçı üzerinde kuru fasülye yer, şarap içer.hatta "koca şehirde masa kalmamış, insanlar fıçıda yemek yiyor" diye de şaşkınlığını dile getirir. buna rağmen film boyunca şaban 3-4 defa daha aynı yere gider ve yine kuru fasülye yiyip, şarap içer.bu davranış aslında tanımadığı kentte ilk defa gittiği bir yerle (lokanta, bakkal vs) arasında bir güven bağı kuran ve sürekli orayı kullanan insanların sıkça gerçekleştirdiği çok temel bir insani davranıştır ve senaryoya çok güzel monte edilmiştir.
(indolento - 21 Haziran 2014 14:33)
kör kızın evine giden şaban ona kitap okumak ister, raftan bir kitap alır. ve tam okuyacakken arada bir kağıt görür, "aa bir kağıt, üzerinde birşey yazıyor.." der. kör kız, "okur musunuz?" diye karşılık verir. "tabii.. birikmiş kira borcunuzu ödemezsiniz x günü içinde evi boşaltın.." kız ağlamaya başlar. "sen ağlama.. lütfen ağlama.. ben ne eder ne yaparım bulurum parayı.." der ve çıkar şaban.parayı kıza ulaştırır ve sessizce kaçar.. meyhanede son kez içerken, polisler gelir ve zengin arkadaşının parasını çalmaktan şaban ı tutuklarlar.hapishaneden çıktıktan sonra, kızın çiçekçi dükkanı açtığını rastgele öğrenir. tam dükkanın önündeki çamur birikintisine düşmüş bir gülü alırken, arkadan mahallenin cocukları onu çamura iter. doğrulur şaban, "ulan kaçmayın.. sizi bir daha burada görürsem.." der, bu sırada çiçekçi dükkanından kız, (gözleri açılmış şekilde) dışarı çıkar ve ona bir gül (para da olabilir şimdi hatırlamıyorum o kısmı) uzatır. şaban şaşırır, kız tanımasın diye konuşmak istemez (en acıklı kısım burası sanırım) kızın "lütfen alın.. alın.." ısrarlarına dayanamaz alır. ve kız şaban ın eline dokunduğunda, onun, kendisine parayı getiren o adam olduğunu anlar. "sen... sen... sen o sun.." şaban "eveeet." der.
(jimi the kewl - 8 Temmuz 2004 16:53)
chaplin'in city lights filminden esinlenme değildir. en ufak espirisine kadar bire bir kopyasıdır, remake'idir. keşke kendimizde yaratabilsek böyle hikayeleri...
(axellennox - 27 Haziran 2006 03:18)
Yorum Kaynak Link : en büyük şaban