Luther ' Dizisinin Konusu : John Luther, başarılı bir dedektif iken dürtülerine yenik düşmesi sonucu bir hata yaparak yaklaşık 7 ay kadar mesleğinden uzaklaştırılır ve döndüğünde ise hiçbir şey eskisi gibi değildir. Evliliğinde bazı problemler ortaya çıkmıştır ve yaptıklarından dolayı hissettikleri ile arka plana itmeye çalıştığı iç dünyası arasında bir savaş hakimdir. Mesleğine geri döndüğünü öğrendiği gün, karşısına çıkan davada tanıştığı sanık Alice Morgan ile arasında garip bir bağ oluşur. Sonuç olarak başarılı dedektifimiz meslek arkadaşları ile birlikte çeşitli davaları çözmeye çalışırken yer yer onun iç dünyasına ve özel hayatına dahil oluyoruz.
Game of Thrones(2011)(9,5-1403821)
The Sopranos(1999)(9,2-305366)
Sherlock(2010)(9,1-721002)
True Detective(2014)(9,0-473471)
Black Mirror(2011)(8,8-365607)
Peaky Blinders(2013)(8,8-343429)
Vikings(2013)(8,6-349880)
Broadchurch(2013)(8,4-80553)
Killing Eve(2018)(8,3-26890)
Bodyguard(2018)(8,2-70107)
The Fall(2013)(8,2-62233)
The Blacklist(2016)(8,0-216090)
6. ve son bolumu ile (simdilik umarim) tum sezon icin 10 numara veriyorum. karakterler, calan sarkilar, senaryo, goruntu hepsi 10. ek olarak kanaat 10.yalniz bu 6 bolumluk hikaye bizde olsa, en az 40 bolum cikardi, o derece hizli ilerliyor. dizinin sonunda ne olacak simdi dedik, luther'de aynen ole dedi. inglizler bu isi ogrenmis mirim, en son sherlock ta saglamdi, bu da mutlaka izlenmeli ey ahali
(jelly - 26 Ağustos 2010 19:28)
amerikan yapımı muadillerine göre daha gerçekçi ve daha güzel bir karakter & dizi.--- spoiler ---ilk başta, idris elba tarafından canlandırılan john luther karakterinin, law & order: criminal intent'de vincent d'onofrio tarafından canlandırılan robert goren karakteriyle benzerlikler taşıdığını düşünmüştüm. hatta belki bir parça da criminal minds'daki dr. spencer reid karakterinden izler *. ama sonraki bölümlerde luther'in tarzının tamamen eşsiz ve benzersiz olduğunu hissettim. yalnızca 6 bölümle kalırsa gerçekten üzüleceğim bir dizi olacak bu. umarım devamı gelir.dikkatli gözler, dizide john luther'in kankası ve bir diğer dedektif olan ian reed'i canlandıran steven mackintosh'u underworld evolution (2006) ve underworld rise of the lycans (2009) adlı filmlerdeki "tarih yazıcı vampir" andreas tanis rolünden anımsayacaklar.--- spoiler ---izleyiniz, izletiniz.
(otisabla - 27 Ağustos 2010 18:24)
acilis parcasi icin; (bkz: paradise circus)* it's unfortunate that when we feel a storm, we can roll ourselves over 'cause we're uncomfortableoh well the devil makes us sinbut we like it when we're spinning, in his grin.love is like a sin my lovefor the ones that feels it the mostlook at her with her eyes like a flameshe will love you like a fly will never love you, againoh, ho..it's unfortunate that when we feel a storm,we can roll ourselves over when we're uncomfortableoh well the devil makes us sinbut we like it when we're spinning, in his grin.--- ying yang ---ask bir gunah gibidir askimonu en derinden hissedenebak onaalev alev yakan gozleriyleseni tipki bir pervane gibi sevecekasla tekrar sevmeyecek--- ying yang ---http://www.youtube.com/…fb78b009&index=2&playnext=2ayrıca: (bkz: idris elba/@nevroticzone)
(nevroticzone - 22 Eylül 2010 17:18)
--- spoiler ---zannımca, ilk sezonun 5. bölümündeki; john'un kilisedeki bağış sandığına evlilik yüzüğünü atması, bir dizide görülebilecek en etkileyici sahnelerdendir.--- spoiler ---
(kafkavis - 24 Mart 2011 22:16)
şimdi bu behzat ç'nin en kötü tarafı da bu tip polisiye dizilerle karşılaştırması oluyor sanırım. her yapımdan, her diziden bir behzat ç çıkar mı? diye bakıyoruz. seyrediyorsun diziyi, bir polis, karizmatik, deli dolu, sorunlu, ya eşinden boşanmış ya da boşanmak üzere, teşkilatta efsane olmuş ve kimsenin çözemediği vakaları çözmekte bir numara. kendisine tapan bir çaylak, kendisine sonuna kadar güvenen bir amir. bu böyle uzayıp gidiyor. luther'in de bunlardan farkı yok. "anam, ingilizlerin behzat ç'si" bu diye millet iç geçiriyor eminim. ama bunların hepsi olmasına rağmen işte o senaryo kalitesi var ya o kalite. iş, dönüp, dolaşıp orada bitiyor. oyunculuk, prodüksiyon, müzikler...luther'de diğer polisiyelerin aksine katilin kim olduğu başından beri hep belli. size kim olduğunu en baştan gösteriyor ve luther vs katil olayı üzerinden konuyu ele alıyor. yok katil kimdi, yoksa şu mu? falan diye sizi kasmıyor. luther'in adım adım katili yakalamasına tanık oluyorsunuz. hali hazırda artık bu tip yapımlarda katil kim veya sürprizli son olayını artık yeni nesil izleyici yemiyor. zaten gözünüz tanıdık bir aktör gördüğünüz zaman, "aha da budur" diyorsunuz. iş bu sebeple de luther en güzelini, en doğrusunu yapıyor. ayrıca bir idris elba var ki adam cidden muhteşem. aksanına kurban olduğum adamı daha 3-4 sene önce the wire'da en koyusundan baltimor şivesiyle konuşurken burada bu ingiliz şivesine evrilmesi, geçiş yapması şanına layık bir olay. boşuna demiyorlar bir gün james bond'u afrika kökenli bir adam oynayacak ve bu kişi de idris elba olacak diye. dizi mükemmel. en önemlisi de vahşi. ayrıca tertemiz bir londra gösteriyor size. o steril görüntülerle beraber hayvan gibi vahşilik, bir uzak, bir yakın çekimler, oyuncularım yüzlerine odaklanmalar ve mimikler. 5. ve sezon finali olan 6. bölüm da içinizden kocaman bir hassiktir çekiyorsunuz. özellikle alice morgan ve luther ilişkisi, iletişimi, akıl oyunları anlatılır gibi değil. bakın ben size bir şey söyleyeyim, bu yapıma christopher nolan'ın ruhu sinmiş vaziyette. o ekolden geliyor. geniş ve büyük mekanlar, karekterlere odaklanmalar. insomnia'yı bir kez daha izleyin ne demek istediğimi anlarsınız. bu arada hizmette bulunup, 5. bölüm finali ve sia'nın breathe me parçasını paylaşalım da sevaba girelim.- çok ağır spoiler içerir -http://www.youtube.com/watch?v=uv5dlokyjgu- çok ağır spoiler içerir -
(pink floyd floyd yaylalar - 13 Mayıs 2011 21:25)
senaryo ekibinn behzat ç. 'yi kesinlikle izlediğini düşündüğüm dizidir. sulesi bile var artık
(arsenic candy - 27 Haziran 2011 00:38)
2 sezon boyunca toplam 10 bölüm yayınlandı ama son 15 yıl içinde çekilmiş, imdb'de 8 puanın üstündeki hemen hemen her diziyi ya tamamen izlemiş, ya halen izlemekte yada bir zamanlar ucundan kıyısından izlemiş ama sonra sarmadığı için bırakmış birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki şu ana kadar izlediğim en iyi 5 diziden birisi.--- spoiler ---4. bölüm finaline sadece şapka çıkartılabilir. hollywood'un onca parayla, efektle, aksiyon sahnelerinde yaşatamadığı gerilimi, adrenalini idris elba'nın delicesine karizmatik aksanı, rol kesişi ve akıl dolu senaryosuyla yaşatmıştır.--- spoiler ---
(kemalisturk1919 - 7 Temmuz 2011 12:34)
--- spoiler ---kimse yazmamış ama 2. sezonu da 1. sezonu ile aynı replikle bitmiştir:- now what??--- spoiler ---
(4 2 3 1 - 11 Temmuz 2011 00:05)
son yıllarda sherlock ve misfits ile birlikte yapılmış en iyi ingiliz dizisi. ayrıca soundtrack konusunda da çok başarılı. birkaç tanesini yazıyorum.1. sezon:massive attack - paradise circus(jenerikte çalan parça)emiliana torrini - gun(1. bölümün sonunda çalan parça)suede - she(2. bölümün sonunda çalan parça)sia - breathe me(5. bölümün sonunda çalan parça)nina simone - don't let me be misunderstood(sezon finalinde çalan efsane parça)2. sezon:the heavy - big bad wolf(1. bölümün sonunda çalan parça)joan as police woman - flash(2. bölümün sonunda çalan parça)marilyn manson - sweet dreams are made of this(3. bölümün sonunda çalan parça)grinderman - palaces of montezuma(sezon finalinde çalan parça)
(icten pazarlikli leopold bloom - 27 Ağustos 2011 17:32)
internette okuduğum kadarıyla bbc 3. sezon için, arda turan'ın tabiriyle, gerekeni yapmış.. yalnız yeni sezonun ne kesin başlama tarihi, ne de kaç bölüm çekileceği muamma şu an itibarı ile.şimdi ben bu diziye yeni başladım ve nooluyo amk diyemeden de bitirmek durumunda kaldım. o yüzden tüm tepkiselliğimi içimde yaşıyorum. ama !!! eğer koca 3. sezonu da 2 bölüm çekmeye karar verirlerse ben hiç üşenmem, ingiltere başkonsolosunun villasının önüne siyah çelenk baabında idris elba'nın dildosunu bırakır, efendi gibi polisleri beklerim.. sikerim böyle lineer espri anlayışını.
(hayhay - 20 Eylül 2011 00:21)
wire'ı izleyenler ana avrat sövdüğü stringer bell(idris elba)'nın mcnulty rolünü de güzel yapabildiğini gösterdiği şahane yapım. son olarak dizi müzikleri bakımından cidden bir hayli ileride akranları ile kıyaslanınca.
(morfar - 7 Ekim 2011 14:23)
1. sezon 5. bölümü dünya dizi tarihinin en mükemmel bölümlerinden biri olabilir. film olarak değerlendirmeye bile alınabilir. kusursuz.
(morfar - 8 Aralık 2011 22:47)
1x05 neden ingiliz dizilerini seviyorsun sorusunun cevabıdır. az ama öz deyimi kesinlikle ingiliz dizilerini tanımlayan bir olgu. varsın az bölüm yapsınlar hepsi böyle olduktan sonra.
(longitudinale posteriore - 11 Şubat 2012 17:09)
yapımcılarının psikopat olduğu dizi. arkadaş en son sezonu tam 2 yıl önce verdiler lan. hem de 4 bölüm. bu nedir ya? şimdi yeni sezon 2 temmuz'da başlayacakmış. allah razı olsun be. iki sene aradan sonra sonunda bi sezon çekebildiniz. bak o da maksimum 5 bölümdür haaa. 5 bölüm gösterirler sonra iki yıl daha bekle. amına koyim ingiliz dizileri. (bkz: ingiliz dizilerinin gösterip vermemesi)
(serkanseko - 29 Haziran 2013 18:40)
--- spoiler ---justin yapmaz dediydim ben--- spoiler ---
(historicallypoetic - 20 Temmuz 2013 03:43)
3. sezonu da güzel bir final ile bitirdiler ama dizinin ilk sezonunun harikalığından dolayı bir düşüş yok değil yine de ekranlardaki en kaliteli dizilerden biri. ama idris elba gibi bir oyuncunun da sadece dizilerde boy göstermesi canımı sıkmıyor değil ya da pacific rim gibi çay çorba filmlerde. yapsanıza lan şu adama da shutter island ya da leon gibi bir film allahsızlar. herşeye rağmen bu sezon reisin sonunda paltoyu attığı sezon oldu kokmaya başlamıştı zaten kimse de diyemedi tabi john kokuyosun değiştir şu paltoyu artık diye uğursuz muğursuz diye yedirdiler. velhasıl kelam 4.sezonu da dört gözle bekleyeceğiz umarım 2 sene bekletip 4 bölüm yapmazlar yine. 2 senede 4 bölüm çeken yapım ekibine de kafam girsin.selametle.
(cekuc kafa - 24 Temmuz 2013 13:22)
--- spoiler s03e04 ---son bölümde alice'i harcayacaklar diye korktum ama neyse ki yapmadılar. zaten altı üstü 4 bölüm ve alice en son bölümde ortaya çıkmış bir de üstüne öldürselerdi hem de o ağlak kadın için kırırdım bu interneti. bu arada luther paltoyu attı ama dolabında aynısından 3-4 tane daha var ehehehe.--- spoiler ---
(alex xander - 24 Temmuz 2013 17:44)
ingiliz yapımlarına alışkın olmayanlarda göz seğirmesi, huzursuz bacak sendromu, diş gıcırdatma gibi yan etkiler yaratan dizi.--- spoiler ---zirâ, ingiliz dizi ve filmleri çok sıradan ilerleyip, her şeyin gayet normalmiş gibi gösterilip, biranda olayların karıştığı ve birbir çözüldüğü, bunlarla kalmayıp en ölmez, en diziden/filmden çıkmaz sandığınız oyuncunun anında harcandığı yapımlardır.ben bu yaşıma kadar çok dizi ve film izlemiş birisi olarak bu kadar kolay adam harcayan başka ülke yapımları görmedim. mesela bir diziye başlıyorsun, 2 sezon sonra ilk bölümlerde izlediğin hiçbir oyuncu kalmamış oluyor.--- spoiler ---lakin dadın aldımı bırakaman.
(potter harry - 12 Ağustos 2013 18:34)
luther'dan akılda kalan:--- spoiler ---massive attack - paradise circus, uludağ ocakbaşı,luther'ın paltosu, kocasının kafasını çekiçle parçalayan kadın,ikizler,justin yapmaz öyle şey,--- spoiler ---
(casnuuu - 29 Ağustos 2013 20:03)
vakti zamanında bu diziyle ilgili ileri geri konuşmuş, ukala laflar etmişim. yok neymiş, ilk bölümler iyiymiş ama sonraları sıkmaya başlamışmış, her bölümün algoritması aynıymış, zaten izleyici sayısı da düşüyormuş, falanmış filanmış.#22117614az önce 3. sezon finalini bir kez daha nefes almadan izledim ve pis gaza geldim. bu gazla diyorum ki house's head haricinde izlediğim gelmiş geçmiş en iyi dizi bölümü budur arkadaş (çok mu gaza geldim lan?). benim için artık efsane mertebesindedir bu dizi. bu saatten sonra laf edene kötü şeyler yapacağım...2.5 sene önce o entry'yi yazan halim şu an karşımda olsa ağzını burnunu dağıtırdım mesela.bitişiyle derinden üzen, çevrilecek sinema filmini 4 gözle beklemeye sokan yapıttır luther.
(4 2 3 1 - 15 Eylül 2013 19:34)
Yorum Kaynak Link : luther